Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, Konya, Niğde, Karaman ve Aksaray'da gerçekleştirdiği projelerle bu illerin verimli topraklarını su ile buluşturma konusunda önemli adımlar atıyor. Bu yatırımlar, vatandaşlar için içme suyu sağlarken, aynı zamanda derelerdeki taşkın riskini azaltmayı ve tarla içi geliştirme ile toplulaştırma çalışmalarına devam etmeyi amaçlıyor. Özellikle Konya'da hayata geçirilen yeni su yapıları, bölgedeki tarımsal üretim süreçlerine büyük katkı sağlamaktadır.
Modern Sulama Projelerinin Önemi
DSİ, son yıllarda tarımsal verimliliği artırmak amacıyla modern sulama projelerini geliştirme çalışmalarına hız vermiştir. Bu projelerin hayata geçirilmesi sayesinde tarımda elde edilen verim artışları, ürün çeşitliliği ve çiftçilerin gelirlerinin artmasına olanak sağlayacaktır. Aynı zamanda, bu uygulamalar kırsal kalkınma hedefleri doğrultusunda yoksulluğun azaltılmasına ve yaşam standartlarının yükseltilmesine katkıda bulunmaktadır. Bu süreçler, göçü önlemek adına da büyük bir öneme sahiptir, çünkü çiftçilere daha iyi bir yaşam sunarak, onları yaşadıkları topraklarda tutmayı hedefliyor.
Tepekent Göleti Projesi
Konya'nın Selçuklu İlçesi'nde inşa edilen Tepekent Göleti'nin yapım çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, bu önemli projenin 3 bin 300 dekar tarım arazisinin modern sulama sistemi ile buluşturacağını belirtmektedir. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, uzun zamandır beklenen sulama suyu ihtiyacı karşılanmış olacak ve tarım faaliyetlerinin verimliliği artırılacaktır. Projenin 2025 yılı kasım ayı sonlarına kadar tamamlanması planlanırken, yılsonunda gölette suyun tutulması hedefleniyor.

Ekonomik Katkının Artışı
Tepekent Göleti'nin inşaat sürecinin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, 2025 yılı birim fiyatları dikkate alındığında, ülke ekonomisine yıllık 40,2 milyon TL'lik bir katkı sağlanması öngörülmektedir. DSİ Genel Müdürü Balta, sulu tarım sayesinde bölgedeki ürün çeşitliliğinin artacağını ve tarıma dayalı gelir kaynaklarının olumlu bir şekilde gelişeceğini ifade etmektedir. Böylece, yöre halkının sosyo-ekonomik yapısının güçlenmesi ve kalkınma sürecinin hız kazanması beklenmektedir.