Gazze'de süren trajik olayların gölgesinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu kabul etti. Netanyahu’nun, Gazze’deki devam eden çatışmaların ortasında, en büyük destekçilerinden biri olan ABD ile ilişkilerini güçlendirme çabaları dikkati çekiyor.
Marco Rubio'nun Tel Aviv Ziyareti
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Katar'da Hamas liderlerine yönelik bir suikast girişiminin ardından hızlı bir şekilde Tel Aviv'e geçti. Başbakan Netanyahu, bunu fırsat bilerek Rubio’yu önemli mekanları gezdirerek ağırladı. İki liderin görüşmesinin yanında, Mescid-i Aksa civarındaki tünellerde yapılan arkeolojik kazılar da gündemi meşgul etti. Bu kazı alanındaki tören, hem dini hem de tarihi önem taşırken, dünya gündeminde de yankı buldu. Netanyahu’nun Rubio’ya sergilediği misafirperverlik, İsrail'in uluslararası alanda destek arayışını pekiştiriyor.
Netanyahu’nun Tarihi Anısı
Törende Netanyahu, 1990’lı yıllarda dönemin Türk Başbakanı Mesut Yılmaz ile olan bir görüşmesinden bahsetti. Netanyahu, Yılmaz'dan Osmanlı dönemine ait ve İstanbul’a götürülen Silvan Yazıtı’nı talep ettiğini ifade etti. Kudüs’ün tarihi ve kültürel mirası üzerine yaptığı bu atıf, Türkiye ile olan ilişkilerde tartışmalara yol açtı. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politik durumu nedeniyle bu isteğin reddedildiğini vurgulayan Netanyahu, Kudüs'ün kendilerine ait olduğunu ve bu durumun asla değişmeyeceğini belitti. Bu sözlerin, iki ülke arasındaki tarihsel gerilimi yeniden gündeme getirmesi bekleniyor.
Siloam Yazıtı ve Tarihi Önemi
Siloam Yazıtı, M.Ö. 7. yüzyılda yazılmış olan tarihi bir eserdir ve Kudüs’te yaşanan bir hayatta kalma hikayesini anlatmaktadır. Yahuda Kralı Hezekiel’in Asur tehdidine karşı, Kudüs halkının su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa ettirdiği su tünelini simgeler. İki farklı yönden kazılarak yapılan bu tünelin tam ortasında birleştirilmesi, antik mühendislik başarısını ve Kudüs halkının direncini sembolize eder. Yazıt, bu önemli başarının anısına konmuş olan kitabenin üzerine yerleştirilmiştir ve günümüzde Siyonizm’in en önemli sembollerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Yazıtın İçeriği ve Anlamı
Siloam Yazıtı, Ibranice olarak yazılmış altı satırlık bir metin içeriyor. Bu metinde, tünel kazıcılarının çalışmaları ve birbirleriyle iletişimleri detaylı bir şekilde tasvir edilmektedir. “Bu sesler karşılıklı bağıranların sesiydi” ifadesi, iki hattın birleşimi sırasında kazıcıların yaşadığı heyecanı aktarır. Yazıtın bulunduğu yer, tarihi bir anlam taşırken, 1880 yılında Osmanlı döneminde keşfedilmesi, onu Türkiye’nin kültürel mirasının bir parçası haline getirir.
İsrail’in Yazıtı Talep Etmesi
İsrail yönetimi, tarih boyunca Siloam Yazıtı'nı Türkiye'den çeşitli vesilelerle talep etmiştir. 2022 yılında basında yer alan haberlerde, Yazıt’ın İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunduğu ve İsrail’e verilmesi gerektiği iddiaları gündeme geldi. Ancak, Türkiye’deki diplomatik kaynaklar, yazıtın tarihe ve hukuka dayalı olarak Türkiye'ye ait olduğunu belirterek, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulamıştır. Tüm bu gelişmeler, uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklığı gözler önüne sererken, iki ülke arasındaki tarihi tartışmaların devam edeceği öngörülmektedir.
