İstanbul
Açık
weather
28°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,0251 %0.12
46,8914 %0.08
108.402,09 %0.158
4.243,12 -1,07
6.937,50 -1,07
Haberler Gündem SAĞLIK Beyne pıhtı atmadan önce vücut hangi sinyalleri veriyor?

Beyne pıhtı atmadan önce vücut hangi sinyalleri veriyor?

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, gözde saniyeler süren geçici kararma, görme kaybı, dudak kenarında uyuşma, asimetri oluşması, tek taraf kol veya bacakta ani gelişen, geçici uyuşma veya güç kaybı belirtilerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, "Bu belirtiler varsa yakın bir zamanda beyne pıhtı atma ihtimali çok yüksek, mutlaka bir doktora başvurulmalı" dedi.

Kalp ve damar hastalıkları, pıhtı oluşumu ve emboli atılması gibi durumlar, dünyada ölüm nedenleri arasında öne çıkıyor. Özellikle inme (felç) vakaları, bu hastalıkların en tehlikeli sonuçları arasında yer alıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, bu tehlikeli durumu açıklayarak şah damarının daralmasının – tıptaki adıyla karotis arter stenozu – önemli bir risk faktörü olduğunu ifade etti.

Şah Damarının Önemi

Şah damarı, boyun her iki yanında bulunan ve kalpten beyne doğrudan kan taşıyan ana damarlardır. Bu damarlar zaman içinde çeşitli faktörlerle daralabilir. Kolesterol yüksekliği, yüksek tansiyon, sigara kullanımı, şeker hastalığı ve yaşlanma gibi etkenler, bu damarlarda plak oluşumuna yol açar. Doç. Dr. Bitargil, bu plakların damar içindeki akışı bozarak beyne giden kanın paternini değiştirdiğini belirtiyor. Bu durum, türbülan akım yaratırken, damardaki daralma pıhtı oluşumuna zemin hazırlayabilir. Pıhtı, beyne ulaştığında, geçici iskemik ataklar (TIA) ya da kalıcı inme gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişmesine neden olabilir.

Belirtiler ve Riskler

Şah damarı hastalığı genellikle belirti vermeden seyreder. Ancak uzman, bazen öncül bulguların tehlikenin habercisi olabileceğini vurguluyor. Gözde ani kararma ve geçici görme kaybı, dudak köşesinde uyuşma veya asimetri, tek taraflı kol ya da bacakta ani uyuşma gibi durumlar, dikkat edilmesi gereken belirtilerdir. Bu tür belirtiler genellikle birkaç dakika içinde geçse de, bunlar felç öncesi sinyaller olarak dikkate alınmalıdır. Belirtilerin varlığı, beyne pıhtı atma ihtimalinin yüksek olduğunu işaret eder. Bu durumda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak son derece önemlidir.

Tanı ve Tanı Yöntemleri

Şah damarı tıkanıklığı tanısı koymak için en yaygın kullanılan yöntemlerden biri renkli doppler ultrasonografidir. Bu yöntem, damar içindeki kan akışını, daralma seviyesini ve plakların özelliklerini değerlendirmek için oldukça etkilidir. Ancak bazı hastalarda daha detaylı bilgiye ulaşmak amacıyla BT anjiyografi veya MR anjiyografi gibi ileri görüntüleme teknikleri de uygulanabilir. Doç. Dr. Bitargil, tanı sonrası hastanın genel sağlık durumu ve damar daralmasının seviyesine göre en uygun tedavi yönteminin seçileceğini ifade ediyor. Bazı durumlarda ilaç tedavisi yeterli olabilir, ancak kritik daralmalarda cerrahi müdahale gereklidir.

Tedavi Yöntemleri

Kalp ve damar cerrahisi uzmanları, şah damarı hastalığında tedavi süreçlerini dikkatlice yönlendiren uzmanlardır. Hafif daralmalar için kan sulandırıcılar ve kolesterol düşürücü ilaçlar önerilebilir. Ancak, önemli darlıkları olan hastalar için cerrahi müdahale (karotis endarterektomi) gereklidir. Bu cerrahi işlem, darman açılıp temizlenmesi yoluyla beyne giden kan akışını güvenli bir şekilde yeniden sağlar. Cerrahi tedavi, beyne pıhtı atma riskini azaltma potansiyeline sahiptir ve dünya genelinde hala altın standart tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Belirtileri olan hastalarda yüzde 50-99 darlık, belirti vermeyenlerde ise yüzde 60-99 darlık cerrahi müdahale gerektirir. Tam tıkalı damarlar için cerrahi endikasyon bulunmamaktadır. Cerrahi işlem günümüz teknolojisiyle lokal anestezi altında, hasta uyanıkken rahat bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Risk Faktörleri ve Önemi

Şah damarında hastalık riski taşıyan bireyler arasında, yaş, hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara içme, ailede inme öyküsü, yüksek kolesterol ve hareketsiz yaşam gibi faktörler ön plana çıkmaktadır. Özellikle erkekler 45, kadınlar ise 55 yaş üstü grupta daha fazla risk altındadır. Doç. Dr. Bitargil, bu hastalığın sinsi bir seyre sahip olduğunu ve erken teşhis edilmediği takdirde felç riskinin önemli ölçüde artığını belirtmektedir. Bu nedenle, risk grubu içerisindeki bireylerin düzenli kontroller yaptırmaları hayati öneme sahiptir. Şah damarı tıkanıklığı çoğu zaman belirti vermeden ilerler ve ani felçlere yol açabilecek kadar ciddi bir durumdur. Erken tanı ve uygun tedavi ile bu risklerin önlenebileceği vurgulanmaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *