İsrail'in Gazze ve İran'a yönelik saldırıları, uluslararası alanda büyük bir tartışma yaratmaya devam ediyor. Bu bağlamda, İngiliz gazetesi The Guardian’da yayımlanan çarpıcı bir makale, İsrail'in tutumunu eleştiren önemli noktaları gündeme getiriyor. Yazıda, "Orta Doğu'da, İsrail kadar terör kaynağı olan başka bir ülke bulunmamaktadır." ifadesi kullanılıyor. Makalede, İsrail'in Tahran'ın nükleer silah edinim süreci bahanesiyle İran'a karşı sebepsiz bir saldırı başlattığı belirtildi. Nükleer silahlara sahip olmasına rağmen, bu silahların yayılmasını önleme anlaşmasını imzalamayı reddeden İsrail'in tutumuna dikkat çekildi.
İsrail'in Saldırı Politikası
The Guardian'daki yazıda, İsrail'in Gazze'yi adeta bir soykırım yasası çerçevesinde saldırılarla yok ettiği, işgal ettiği Batı Şeria'daki katliamların arttığı ifade edildi. İstanbul karşısında Lübnan, Beyrut ve Suriye'ye yönelik saldırıların da sürdüğü, bu durumun bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirdiği vurgulandı. Makalede, Batı medyasının bu durumu yeterince önemsemediği, gerekirse savaş suçlarının görmezden gelindiği ifade ediliyor. Bu bağlamda, İsrail'in kriz bölgelerinde gerçekleştirdiği eylemlerin, uluslararası toplum tarafından nasıl değerlendirilmesi gerektiği sorusu gündeme geliyor. Yazarlar, İsrail'in bu tutumunun altında yatan sebeplere ve tarihsel arka plana dair eleştirilerini sıralıyor.
Batı'nın Rolü
Makalede, Batılı devletlerin İsrail'in uygulamalarına dolaylı olarak destek verdiği ve bu durumun Filistinlilerin, İranlıların hayatlarını değersiz gördüğü anlatılmakta. Batı'nın bu tutumu, sadece askeri destekle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda ideolojik ve siyasi bir zemin oluşturuyor. Yazıda, Batılı ülkelerin İsrail'in zalim uygulamalarını kolaylaştırdığı ve bu desteğin sonuçlarının yıkıcı olduğu belirtiliyor. İlgili ülkelerin, mevcut çatışma ortamında daha fazla katliamın yaşanmasına yol açacak açıklamalar yapmasının altı çiziliyor. Bu durum, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması açısından ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
İsrail Ordusunun Eylemleri ve Eleştiriler
The Guardian'daki yazıda, İsrail ordusunun gerçekleştirdiği eylemler, savaş suçları kapsamında eleştiriliyor. Gazze'deki katliamların Batı medyasında yeterince yer bulmaması, G7 ülkelerinin İsrail’in "kendini savunma hakkı" ile ilgili açıklamaları da eleştiriliyor. Yazıda, "İsrail ordusu her savaş suçunu işledi" ifadesi öne çıkıyor. Kanıtlara veya provokasyonlara dayanmadan Iran’a yönelik saldırıların gerçekleştirilmesi, geçmişte işlenen suçların tekrarlandığını ortaya koyuyor. Yazarlar, mevcut durumu eleştirenlerin susturulması ve daha fazla kan dökülmesine zemin hazırlanması gibi bir kısır döngünün devam ettiğine dikkat çekiyor.
Tarihi Hatalar ve Gelecek Tehditleri
Makalede, tarihsel bağlamda daha önceki savaşların yaratmış olduğu etkilerle ilgili kaygılar ifade ediliyor. Savaş çığırtkanlarının, Irak, Afganistan ve Libya örneklerinde yaptığı hataların şimdi de İran konusunda tekrarlanabileceğinden endişe ediliyor. Yazıda, bu hataların devam etmesi durumunda, sadece Orta Doğu'da değil, küresel ölçekte istenmeyen sonuçlar doğabileceği belirtiliyor. Dolayısıyla, bölgedeki barışın sağlanması adına daha dikkatli adımlar atılması gerekliliği ifade ediliyor. Bu bağlamda, uluslararası topluma düşen görevlerin önemi bir kez daha vurgulanıyor.