Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye'deki depremlerle ilgili endişelerini dile getirerek, bu konunun bir milli güvenlik meselesi olduğu uyarısında bulundu. İstanbul'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından artçı sarsıntıların devam ettiğini belirten Bakan Kurum, bu durumun acilen ele alınması gerektiğini savundu. Bakan, depreme hazırlık çalışmalarının önemine dikkat çekerken, siyasetin tartışma konusu olmaması gerektiğini vurguladı.
Milli Güvenlik Meselesi Olarak Deprem
İstanbul için depremin ciddiyetine dikkat çeken Murat Kurum, "İstanbul depremi, bir milli güvenlik meselesidir" diyerek, bu konuda büyük bir seferberlik ruhuyla hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. 16 milyonluk nüfusun can güvenliğinin söz konusu olduğu bir kalabalık şehirde, ciddi bir hazırlık ve dayanışma şarttır. Bakan, herkesin bu konuda el birliği ile hareket etmesi gerektiği çağrısında bulunarak, siyasi tartışmalara yer olmadığını söyledi. Kurum, "Siyaset bu konuda bir kenara bırakılmalı, acil bir çözüm için tüm enerjimizle birlikte çalışmalıyız" şeklinde konuştu.
Bugünün İhmali Yarınların Felaketi Olabilir
İstanbul'daki depremin getirdiği hasarların, gelecek için büyük riskler taşıdığına dikkat çeken Bakan Kurum, bugün atılacak adımların, gelecekte yaşanabilecek felaketlerin önüne geçme adına son derece önemli olduğunu vurguladı. Başka bir deyişle, geç kalmanın sonuçlarının ağır olabileceğine işaret eden Kurum, "Ne kadar geç kalırsak, kaybımız o kadar fazla olur" ifadelerine yer verdi. Özellikle, İstanbul'da yaşamanın getirdiği güzelliklerin korunması gerektiği ve bunun herkesin sorumluluğu altında olduğu hatırlatıldı.
Dayanışma Vurgusu
Bakan Kurum, İstanbul'un dönüşümü için toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek, "Hep birlikte el ele verelim, siyaseti bir yana bırakalım ve İstanbul'un güvenli geleceği için gerekli seferberliği başlatalım" çağrısında bulundu. Herkesin, şehirdeki dönüşüm süreçlerine katkıda bulunarak, dayanışmayı güçlendirmesinin önemine değinen Kurum, "Güçlü ve sağlıklı bir İstanbul'da yaşamak herkesin hakkıdır" dedi. Bu süreçte toplumun her kesiminin katkı vermesi gerektiği mesajını net bir şekilde iletti.