2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili bazı medya organlarında Türkiye'nin haftada dört gün çalışma düzenine geçeceği yönünde iddialar gündeme geldi. Ancak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) bu bilgilerin gerçekle bağdaşmadığını belirterek yalanladı. Açıklamaya göre, çalışma süreleri ve düzenlemeleri konusunda net bilgiler mevcut ve herhangi bir değişiklik söz konusu değil.
Haftalık Çalışma Süreleri Üzerine Açıklama
DMM tarafından yapılan açıklamada, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na atıfta bulunularak, memurların haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu ve tatil günlerinin Cumartesi ile Pazar olduğu ifade edildi. Aynı şekilde, İş Kanunu’na göre haftalık azami çalışma süresinin de 45 saat olduğu ve bunun işin niteliğine bağlı olarak 5 veya 6 güne bölünebileceği vurgulandı. Yani mevcut yasal düzenleme gereği işgücü piyasasındaki normlar değiştirilmeden, çalışma süreleri yeniden yapılandırılmayacak. Bu durum, çalışanların mevcut statülerinin ve haklarının korunmasına yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.
OVP ve Pilot Uygulama Süreci
Öte yandan, OVP'de yer alan “İş-yaşam uyumunun ve çalışan verimliliğinin artırılması doğrultusunda çalışma günleri ayarlaması için pilot uygulama yapılacaktır” ifadesi, belirli pozitif değişimlere işaret ediyor. Ancak DMM, bu uygulamanın mevcut çalışma günlerinin azaltılmasıyla ilgili bir çerçeve içinde değerlendirilmemesi gerektiğini de net bir şekilde belirtti. Pilot uygulamalar, dönüşen işgücü piyasaları ve teknolojik değişimler kapsamında; farklı sektörlerdeki deneyimlerin gözlemlenmesi amacıyla alınacak tedbirler olarak düşünülüyor. Dolayısıyla bu adımlar, daha esnek çalışma modellerinin uygulanmasına yönelik bir deneme süreci olarak değerlendirilebilir.
Kamuoyuna Önemli Çağrı
DMM, kamuoyunu yanıltıcı ve yanlış bilgileri dikkate almamaları konusunda uyardı. Resmi açıklamaların güvenilir olduğuna ve bu doğrultuda değerlendirme yapılması gerektiğine dikkat çekildi. Bu tür asılsız iddiaların, hem toplumda kafa karışıklığı yaratabileceği hem de işgücü alanında yanlış anlaşılmalara yol açabileceği belirtildi. Bu bağlamda, kamuoyunun resmi kaynaklardan edinilen bilgileri takip etmesi ve sosyal medya üzerindeki yanıltıcı paylaşımlardan kaçınması önemle vurgulandı. Bizim için doğru bilgiye erişim, toplumsal huzurun ve istikrarın sağlanmasında kritik bir öneme sahip.