İsrail'in son dönemde yaşanan saldırıları ile birlikte, Orta Doğu'da tırmanan gerilim tüm dünyayı etkisi altına aldı. Özellikle Gazze'de yaklaşık 2 yıldır devam eden saldırılar, Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine yönelik operasyonlarla genişletildi. Diğer taraftan, Suriye'deki iç savaşın derinleşmesiyle birlikte, Esad rejimi zayıflarken muhalif grupların Şam'a yönelmesi fırsat bilindi ve bu süreçte ülkenin kritik altyapı tesisleri ağır bombardımanlara maruz kaldı. Ancak en dikkat çekici gelişme, 13 Haziran'da İran'a yönelik yapılan hava saldırıları ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak patlak veren büyük savaş oldu.
İsrail'in Saldırıları ve İran ile Patlak Veren Çatışma
İsrail, son operasyonlarında Orta Doğu'daki çeşitli noktaları hedef alarak büyük bir askeri hazırlık sürecine girdi. Araştırmalar, bu hazırlığın 8 ay boyunca sürdüğünü ortaya koydu ve sonucunda İran'ın derinliklerine kadar ulaşmayı başardı. Özellikle Gazze ve Lübnan'da hızlanan bu saldırılar, birçok ülkenin bölgedeki güvenlik endişelerini artırdı. İran da bu duruma kayıtsız kalmadı ve saldırıların bir yanıtı olarak sıklıkla kıtalararası balistik füzelerini devreye soktu. Bu saldırılar, İsrail'in başkenti Tel Aviv'e kadar uzandı ve bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdı.
ABD'nin İstihbarat ve Saldırıları
İran ile yapılan çatışmada ABD'nin rolü oldukça dikkat çekti. Günler süren belirsizliklerin ardından, ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer tesislerine yönelik gerçekleştirdikleri saldırıları duyurdu. Bu saldırılar, sığınak delici bombalarla gerçekleştirildi ve İran tarafından fırlatılan füzelerin sayısı da birçok kaynak tarafından tartışmalı bir hale geldi. Bazı kaynaklar, İran'ın 6 füze fırlattığını belirtirken ABD bu sayıyı 14, Reuters ise 19 olarak gösterdi. Ancak tüm füzelerin hava savunma sistemleri tarafından engellendiği bildirildi.
Trump'ın Barış Mesajı ve Ateşkes Anlaşması
Çatışmanın yoğunlaştığı günlerde, Trump'ın açıklamaları büyük dikkat çekti. ABD Başkanı, İran'ın saldırıyı önceden bildirdiğini ve böylece herhangi bir zarar görmeden süreci atlatacaklarını belirtti. Trump, "İran bize önceden bu durumu bildirdi, bu sayede can kaybı yaşanmadı." sözleriyle barış çağrısında bulundu. Sonuç olarak, karşılıklı ateşkes anlaşması duyuruldu ve her iki taraf da savaşı bitirme kararını aldı. Trump'ın, Orta Doğu'da barış sağlama konusunda attığı bu adımlar, hem iç kamuoyunda hem de uluslararası alanda yankı buldu.
Pazarın Düşünceleri ve Sonuçlar
Çatışmanın sonunda tarafların birbirlerine yönelik olarak attıkları adımlar, 'kontrollü savaş' düşüncesini gündeme getirdi. Hem İran hem de İsrail, savaşın sonucunda iç kamuoylarına verdikleri mesajlarla kazançlı çıkmaya çalıştı.
İran, füzeleri ile kalıcı bir varlık gösterdi ve iç kamuoyuna güçlü oldukları mesajını iletti. Diğer yandan, İsrail'in hava gücünü önemli ölçüde kırdığı yorumları yapıldı. Tüm bu gelişmeler ışığında, bölgedeki güç dengeleri yeniden şekillenmeye başladı ve her üç ülke de kendilerini lafta olsa kazançlı çıkmış gibi göstermeye çabaladı.
