Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu'ya Geri Adım Attırdı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'daki zirveye katılacak olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yönelik sert bir mesaj gönderdi. Netanyahu'nun zirveye katılma kararı sonrası bazı ülkelerin liderleri tarafından gelen tepkiler, sonuç olarak onun bu katılımdan vazgeçmesine neden oldu. Özellikle Erdoğan'ın "Netanyahu gelirse Ankara'ya dönerim" ifadesi, bu durumu daha da derinleştirdi.
Erdoğan’ın Uçuşu ve Zirve Üzerindeki Belirsizlik
Netanyahu'nun zirveye katılımını iptal etmesinden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağı, Şarm el Şeyh hava sahasında birkaç kez dolaşarak gerilimi artırdı. Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, Erdoğan’ın uçağı, Netanyahu’nun geri adım attığını duyurmasından önce, Şarm el-Şeyh yaklaşım hattını geçip Kızıldeniz üzerinde bir süre bekledi. Bu durum uluslararası kamuoyunda dikkat çekti ve zirveye katılmama kararı alan Netanyahu'nun durumu daha da karmaşık hale geldi. Erdoğan’ın tepkisi, bölgedeki siyasi dengelerin hassasiyetine işaret ediyor ve hangi liderlerin nasıl bir pozisyon alması gerektiği konusunda tartışmalara yol açıyor.
Washington’a Gönderilen Mesaj ve Tepkiler
Ankara yönetimi, Netanyahu'nun katılımının önceden Türkiye ile koordine edilmeden açıklanmasının yarattığı rahatsızlığı, Washington'a iletti. Israel Hayom'un haberine göre, Türk yetkililer, Amerikalı yetkililerle görüşmeler gerçekleştirdikten sonra Netanyahu'nun katılımını iptal etmesi gerektiğine dair bir baskı oluşturdular. Açıklamaların ardından, Amerikalı yetkililerin Netanyahu'nun ekibiyle irtibat kurarak kararın geri alınması için gerekli adımları attıkları bildirildi. Bu durum, Türk-Amerikan ilişkilerinde dikkat çekici bir siyasi dinamiğin yaşandığını gösteriyor ve bölgedeki güç dengelerini etkileyebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Netanyahu’nun İptal Kararının Gerekçesi
Netanyahu'nun ofisi, zirveye katılma kararını iptal ederken "bayramın başlaması" gerekçesini öne sürdü. Ancak bazı kaynaklara göre, bu mazeret koalisyon ortaklarıyla önceden tartışılmadığı için inandırıcılığını yitiriyor. Diplomatik bir kaynak, bölgedeki bazı liderlerin Trump'ın önerdiği "bölgesel açılımlara" henüz hazır olmadığını ifade etti. Bu, daha geniş kapsamlı bir liderler buluşması için zamana ve diplomatik hazırlığa ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla, bu olaylar dizisi, bölgedeki liderler arasında güven inşa edilecek zamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Trump'ın Gelecek Planları
Öte yandan, Trump’ın önümüzdeki dönem içinde Orta Doğu'ya kapsamlı bir ziyaret gerçekleştirmeyi planladığı bildirildi. Bu ziyaret sırasında, "mega anlaşma" olarak adlandırılan siyasi, stratejik ve ekonomik planlar hakkında detayların paylaşılması bekleniyor. Ek olarak, İbrahim Anlaşmaları'nın genişletilmesi, enerji ve ticaret gibi alanlarda yeni işbirliklerinin duyurulması öngörülüyor. Trump’ın yaklaşan bu ziyareti, bölgedeki dinamikleri önemli ölçüde etkileyebilecek ve liderler arasındaki ilişkilerin yeniden şekillenmesine zemin hazırlayabilecek bir fırsat sunuyor.