Türkiye'nin insansız hava aracı olan ANKA-3, ABD merkezli National Interest (NI) dergisinde detaylı bir analize tabi tutuldu. Bu analizde ANKA-3'ün Türkiye’nin savunma sanayisindeki yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirildiği ifade ediliyor. Dergide, Türkiye'nin insansız hava araçlarıyla dünya çapında 39 ülkeye ihracat yaparak savunma sanayisi alanında önemli bir güç konumuna geldiği vurgulandı. ANKA-3'ün radar görünürlüğünün düşük olması, gelişmiş elektronik harp yetenekleri ve savaş uçaklarıyla entegre olabilme kapasitesi, bölgesel güç dengesini değiştirmede kilit rol oynayacağı belirtildi. Bu SİHA'nın 2026'da Türk Hava Kuvvetleri envanterine katılacağı öngörülüyor.
Türk Savunma Sanayisindeki Dönüşüm
National Interest analizinde, Türkiye’nin silah üretiminde bir ithalatçıdan küresel bir ihracatçı kimliğine bürünmesinde KV ve SİHA'ların kritik bir rol oynadığı ifade ediliyor. Hâlihazırda Türkiye, Bayraktar TB2 ve Akıncı gibi insansız hava araçlarıyla global pazarda önemli bir yer edinmiş durumda. ANKA-3 ile birlikte Türk savunma sanayiinde yeni bir çağ açılmış durumda; bu gelişme, Türkiye'nin kendini uluslararası arenada daha belirgin bir biçimde konumlandırmasını sağlıyor. Bugün, 39 ülkeye İHA ve SİHA satışında bulunan Türkiye, bu alanda milyarlarca dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmış durumda.
Test Başarıları ve Teknik Özellikler
Analiz yazısında, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından üretilen ANKA-3’ün 2023 yılı itibarıyla gerçekleştirdiği ilk uçuş aktiviteleri dikkat çekiyor. Bu uçuş sırasında 8 bin feet irtifaya yükselen ANKA-3, saatte 150 knot (yaklaşık 277 km) hızla bir saat boyunca havada kalarak radar aldatıcı Super Şimşek sistemlerini ve TOLUN ile LGK-82 mühimmatlarını başarıyla test etti. Düşük radar görünürlüğüne sahip olan ANKA-3, dahili mühimmat bölmesi ve gelişmiş elektronik harp kabiliyetleri ile birlikte rakip hava sahalarını geçme potansiyeline sahip olarak değerlendiriliyor. 2026 yılında Türk Hava Kuvvetleri bünyesine katılması planlanan bu SİHA, "loyal wingman" konseptiyle insanlı savaş uçaklarıyla entegre çalışabilirlik sunuyor.
Bölgesel Güç Dinamikleri Üzerindeki Etkisi
Analiz, Türkiye'nin hava gücü dengesini köklü biçimde değiştirme potansiyelini de ele alıyor. ANKA-3, Ege’de Yunanistan’a karşı caydırıcı bir unsur olarak öne çıkarken, Suriye ve Irak’ta terörle mücadelede önemli bir avantaj elde edilmesine yardımcı olacağı ifade ediliyor. İsrail basınında bu durumun yarattığı endişe de gözler önüne serilirken, Türkiye'nin müttefiklerine sunacağı desteklerin bölgedeki güç dinamiklerini ciddi şekilde değiştirebileceği vurgulanıyor. Öte yandan, İran’ın etkisini sınırlandırma noktasında da ANKA-3 sisteminin kritik bir görev üstlenebileceği öne sürülüyor.
Küresel Pazarda Şubatçı Rolü
National Interest’in analizine göre ANKA-3 sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel ölçekte de önemli etkiler yaratacak. ABD ve Çin'in egemenliğindeki İHA pazarında Türkiye şimdi ciddi bir rakip konumuna geldi. ANKA-3’ün uygun fiyat ve yüksek teknolojik donanıma sahip olması, birçok ülkenin ilgi odağı haline geldiğini gösteriyor. Türkiye’nin Ukrayna’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Asya'ya kadar geniş bir coğrafyada İHA/SİHA anlaşmaları yapmış olması, bu sistemin uluslararası arenada ne denli önemli bir yere sahip olduğunu kanıtlıyor. “ANKA-3, Türkiye'nin savunma sanayisindeki kendine yeterliliğin sembolü durumunda” ifadesi, bu durumun altını çiziyor.