ABD Doları, son dönemlerde zayıf bir performans sergileyerek yatırımcıların dikkatini çekti. Bu durumu fırsat olarak gören yatırımcılar, yeni stratejiler geliştirmeye başladı. Özellikle "değer kaybı işlemi" olarak adlandırılan yaklaşım, altın ve Bitcoin gibi değerli varlıklara yoğun bir talep oluşturdu. Doların değer kaybı, hükümetin kapanma süreci ile daha da belirginleşti. Altyapıdaki belirsizliklerin etkisiyle yatay bir seyir izleyen piyasalarda, altın ve Bitcoin önemli rekorlar kırmaya devam ediyor.
Altın Rekor Üstüne Rekor Kırıyor
MarketWatch'a göre "değer kaybı işlemleri" terimi, ilk başta Kasım 2024'te gerçekleşecek olan ABD başkanlık seçimleri öncesinde yatırımcıların dikkatini çekmişti. Fakat, Washington’daki bütçe krizinin yeniden gündeme gelmesiyle birlikte, bu strateji tekrar ilgi odağı haline geldi. Cuma günü Comex borsasında aralık vadeli altın, ons başına 3.908,90 dolara ulaşarak yeni bir rekora imza attı. Bu, 2023 yılı boyunca yaşanan toplamda 41. rekor oldu ve bu durum yatırımcılar arasındaki güvenin artmasına neden oldu. Bu büyük artışa ek olarak, Bitcoin de hafta sonu kısa bir süreliğine 125.000 dolar seviyesini aşarak tarihi bir zirveye ulaştı. Doların diğer büyük para birimleri karşısındaki durumu, ICE Dolar Endeksi'nin %0,1 gerilemesiyle, yıl genelinde %10'luk bir değer kaybı göstermiş durumda.
Kalıcı Etkenler Trende Yön Veriyor
Uzmanların değerlendirmelerine göre, yatırımcıların altın ve Bitcoin'e yönelmesinin arkasında sadece geçici olaylar değil, aynı zamanda kalıcı ekonomik dinamikler de bulunuyor. Belirsizliği artıran enflasyon, yüksek bütçe açıkları ve ABD Merkez Bankası'nın bağımsızlığına olan kaygılar, yatırımcıların itibari paralardan uzaklaşmalarına yol açıyor. Northwestern Mutual'dan Matt Stucky, "Altın ve Bitcoin bu yıl büyük bir ivme kazandı. Gerçek faiz oranlarının düşmesi ve olası faiz indirimlerinin gündeme gelmesi, bu yaklaşımı destekliyor" ifadelerini kullandı. Stucky, mevcut kapanma durumunu ise siyasi sistemdeki daha derin işleyiş problemlerinin bir yansıması olarak değerlendiriyor. Sürekli yüksek kamu borcu ve bütçe açıkları, değer kaybı işlemlerinin destekleyici unsurları arasında yer alıyor.
Fonlar Altın ve Bitcoin'e Akıyor
JPMorgan stratejistlerinin sunduğu rapora göre, üçüncü çeyrek itibarıyla hem altın hem de Bitcoin borsa yatırım fonlarına (ETF) büyük bir ilgi söz konusu oldu. Özellikle, 2 Nisan'da Başkan Donald Trump’ın gümrük vergileri hakkında yaptığı açıklamaların ardından, Bitcoin ETF’lerine olan talep temmuz ayına kadar sürdü. Ağustos ayında ise altın fonları kendini toparlayarak Bitcoin ile arasındaki farkı kapatmayı başardı. Veriler, bireysel yatırımcıların bu trende liderlik ettiğini, kurumsal yatırımcıların da süreçte yer aldığını göstermekte. Kurumsal yatırımcılar, altın ve Bitcoin vadeli işlemlerinde pozisyonlarını artırma yoluna giderek, piyasalardaki etkilerini artırıyorlar.
Dijital Altın Dönemi
Citi analisti Alex Saunders, Bitcoin’in yatırımcıların gözünde artık "dijital altın" olarak konumlandığını belirtiyor. İki varlık arasındaki güçlü ilişkiye dikkat çeken Saunders, devam eden yatırımcı ilgisinin sürdüğünü vurguladı. Bitcoin için 12 aylık beklentilerinin 181.000 dolar seviyesine yükseldiğini belirtti. Öte yandan TCW Group’un eski baş stratejisti Komal Sri-Kumar, uzun vadede altını tercih ettiğini ifade ederek, "Para birimlerine duyulan güven düşerken altına olan ilginin artışı dikkat çekiyor. ABD'deki faizlerin düşmesi, enflasyonu tetikleyebilir, bu da altının değer artışını sürdürebilir" dedi. Ancak fon yöneticisi Jeff Muhlenkamp, daha temkinli bir yaklaşım sergileyerek, altına yaptığı yatırımın yalnızca yüzde 18 olduğunu açıkladı. Muhlenkamp, "ABD'nin yapısal bütçe açıkları büyük bir sorun ve bu durum dolardaki değer kaybının uzun süreli olabileceğini gösteriyor" şeklinde bir yorumda bulundu.