Yatırımcılar ve bireysel alım-satım yapan kişiler için güvenli bir liman olarak bilinen altın, yeni haftaya hareketli bir başlangıç yaptı. Bu süreçte altın vadeli işlemleri, Pazartesi günü %2'lik bir artış göstererek ons başına yaklaşık 3.780 dolara ulaştı ve böylece tarihindeki en yüksek seviyesini gördü. Enflasyondan kaynaklanan etkiler nedeniyle altın fiyatları, bu ayın başlarında 1980 yılından itibaren ilk kez rekor seviyelere erişti. Bu durum, yatırımcıların dikkatini daha da çekti.
Deutsche Bank’tan Altın Tahminleri
Deutsche Bank analistleri, Pazartesi günü yayımladıkları bir raporda, altın fiyatlarının 2025 yılı sonuna kadar 4.000 doların üzerine çıkabileceği yönünde tahminlerde bulundu. Bu senaryo gerçekleşirse, yıllık getiri oranının %50'nin üzerine çıkabileceği öngörülüyor. Böyle bir artış, altını yılın en iyi performans sergileyen varlığı haline getirebilir ve aynı zamanda S&P 500 hisse senetleri arasında Nvidia (NVDA) ile birlikte ilk %10'luk dilime girmesine yol açabilir. Bu rakamlar, yatırımcıların altına olan ilgisinin arttığını gözler önüne seriyor ve piyasalarda büyük bir hareketliliğe neden oluyor.
Altın Fiyatlarını Etkileyen Diğer Gelişmeler
Avrupa ve Ortadoğu'daki çatışmalar ile ABD ile Çin arasındaki gerginlikler, dünya genelinde merkez bankalarının altın alımında aktif rol oynamalarına yol açıyor. Investopedia'da yer alan bir rapora göre, Dünya Altın Konseyi'nin 2025 Merkez Bankası Altın Rezervleri Anketi'nde merkez bankalarının %95'i küresel altın rezervlerinin artacağını tahmin ediyor. Bu dönemde, bankaların %43'ü kendi rezervlerinde bir artış bekliyor. Rekor seviyelerdeki altın fiyatlarına rağmen, hiç kimse bu yıl rezervlerin azalmasını öngörmüyor. Jeopolitik krizler, merkez bankalarının altın rezervlerini artırmalarının başlıca nedeni olarak öne çıkıyor.
Döviz ve Altın Arasındaki İlişki
Son zamanlarda, gümrük tarifeleri ve Trump'ın göçmenlik politikalarının ekonomiyi resesyona sürükleyebileceği yönündeki endişeler, doları olumsuz etkiledi. Bunun yanı sıra, Trump yönetiminden kaynaklanan kaygılarla yabancı yatırımcılar dolar ve hazine bonolarını elden çıkarmaya yöneldi. "Amerika'yı Sat" ticareti olarak adlandırılan bu süreç, dolarsızlaştırma politikalarına da katkı sağlıyor. Dolara endeksli olan altın, yılın geri kalanında zayıflayan doların destekleyici etkisiyle daha cazip bir durum hale gelebilir.
Ünlü Ekonomistten Dikkat Çekici Tahmin
Tanınmış yatırım yöneticisi Jeffrey Gundlach, DoubleLine Capital’in kurucusu ve CEO’su olarak, geçtiğimiz hafta CNBC’ye verdiği röportajda altının yıl sonuna kadar 4.000 doların üzerinde bir kapanış gerçekleştireceği yönünde güçlü bir öngörüde bulundu. Bu tahmin, altın piyasalarındaki belirsizliği artırmakla kalmayacak, aynı zamanda yatırımcıların altın gibi güvenli varlıklara yönelimini pekiştirecektir. Altındaki bu potansiyel artış, geniş kitleler tarafından merakla takip ediliyor ve yatırım stratejilerine yön veriyor.
Fed’in Faiz İndirimleri Altına Destek Olabilir
Federal Rezerv'in altına verdiği destek de dikkat çekici. Geçen hafta, bu yıl ilk kez faiz oranlarını düşüren merkez bankası, 2025 yılı sonuna kadar iki daha indirim yapılacağını öngördü. Bank of America’nın fon akış verilerine göre bu durum, daha düşük federal fon oranlarının Hazine getirilerini etkilemesine yol açabilir. Dolayısıyla, faiz ödemeyen altın, bu yıl altın fonlarına rekor düzeyde 85 milyar dolar yatıran yatırımcılar için daha cazip hale gelebilir.
