İsrail'in 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan saldırılarında, Gazze'deki masum insanların hedef alınarak öldürüldüğü bildirilmektedir. Kadın ve çocuk gözetmeden gerçekleştirilen bombardımanlar, bölgedeki yardım faaliyetlerinin de durmasına neden oldu. Gazze halkı açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, Birleşmiş Milletler’den beklenmedik bir adım geldi. Kıtanın bu bölgesinde resmi olarak kıtlık ilan edilmesi, Orta Doğu'da yaşanan bir ilk olarak kaydedildi.
Kıtlık İlanı ve Tepkiler
Birleşmiş Milletler, 7 Ekim'den beri süregelen İsrail saldırıları sonucunda Gazze'de yaşanan insani kriz nedeniyle kıtlık ilan ettiğini duyurdu. Bu durum, bölgedeki insani felaketin boyutlarını gözler önüne serdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, konu hakkında yaptığı açıklamada, Gazze'deki kıtlığın insan eliyle meydana gelen bir felaket olduğunu vurgulayarak, "Bu duruma cezasızlıkla seyirci kalamayız" dedi. Guterres, uluslararası toplumun bu soruna karşı adım atması gerektiğinin altını çizerken, yaşananların ciddiyetine dikkat çekti.
İnsan Hakları İhlalleri Üzerine Değerlendirmeler
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Gazze'dekilerin maruz kaldığı açlığın, savaş suçu olarak değerlendirileceğini belirtti. Bu kapsamda, savaş kurallarına aykırı hareket eden her türlü eylemin yaptırıma tabi olması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin yanı sıra dünya genelindeki insan hakları savunucuları, Gazze'de yaşanan bu insani kriz karşısında mücadele veren herkesin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Açlık ve susuzluğun silah olarak kullanılmasının kabul edilemez bir durum olduğunu söyleyen Türk, uluslararası toplumu bu eylemler karşısında harekete geçmeye çağırdı.
Yardım Girişimlerinin Engellenmesi
BM Acil Durum Koordinatörü Tom Fletcher, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında Gazze'deki yardım girişimlerinin sistematik bir şekilde engellendiğine dikkat çekti. Fletcher, bu engellemelerin sonuçlarının ciddi bir kıtlık olmasıyla sonuçlandığını ifade ederek, İsrail'in yardım konvoylarına izin vermesi gerektiğini belirtti. Eğer durum bu kadar sıkı bir şekilde engellenmemiş olsaydı, mevcut kıtlığın önlenebilir olduğunu dile getirdi. Gazze’nin içinde bulunduğu bu durum, daha fazla insan hayatının tehlikeye girmemesi adına uluslararası yardım çağrılarının arttığı bir süreç haline geldi.
Açlık ve İnsani Durum
Gazze Şeridi’nde süregelen çatışmalar ve kısıtlamalar nedeniyle insani durum her geçen gün kötüleşiyor. Sıkı kuşatma altında yaşayan halk, gıda, su, ilaç ve hijyen malzemeleri gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluklar yaşıyor. Özellikle çocuklar bu durumdan oldukça olumsuz etkilenmektedir. Gazze’de şimdiye dek açlıktan dolayı 197 kişinin yaşamını yitirdiği, bunların 96'sının çocuk olduğu belirtildi. Yerel ve uluslararası kuruluşlar, İsrail'in bazı silahlar kullanarak Gazze'yi susturmaya çalıştığını ifade ederken, bu durumun on binlerce insanın hayatını tehdit ettiğine dikkat çekiliyor.
İnsani Yardım Çağrıları ve Uluslararası Yanıt
Yaklaşık 2,3 milyon insanın yaşadığı Gazze'de, savaş ve zorunlu göç nedeniyle yerinden edilen insan sayısının 2 milyona ulaştığı bildirilmektedir. Bu yüzden insani yardım örgütleri, bir an önce durumun acil bir şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizmektedir. Filistinlilerin, yetersiz hijyen koşullarında ve derme çatma barınaklarda yaşadığı belirtilirken, hastalıkların hızla yayıldığı koşulların hakim olduğu ifade ediliyor. Zorunlu göç ve İsrail ordusunun sık sık düzenlediği saldırılarla mağdur olan halk, yalnızca hayatta kalmak için mücadele veriyor. Ancak ne yazık ki, insani yardım örgütlerinin yaptığı açıklamalara yanıt vermeyen İsrail, bu durumu sürdürmekte kararlıdır.